Gezdiğim...Gördüğüm...Aklımda Kalanlar... AHMET BOLAT

Ders niteliğinde Hikaye.

Koca yürekli çift


Farklı bir yerden geldiği belli olan yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla harvard rektörünü ile görüşmek isterler, sekreter masasından fırlayarak önlerini keser... Öyle ya, bunlar belliki taşradan gelme iki ihtiyar  Harvard gibi üniversitedene işleri olabilirdi? Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. 
İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; “Bekleriz” diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü..


Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. “Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok” diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu.. Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti. Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard’da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kaybetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. “Madam” dedi, sert bir sesle, “Biz Harvard’da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner...” “Hayır ,Hayır” diyerek haykırdı yaşlı kadın.. “anıt değil... Belki, Harvard’a bir bina yaptırabiliriz”. Rektör,alaycı bakışla nefret dolu bir nazar fırlatarak, “Bina mı?” diyerek tekrarladı, “Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı...” Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: “Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?” Rektörün yüzü karmakarışıktı.. yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California’ya, Palo Alto’ya geldiler. Ve Harvard’ın Artık umursamadığı Oğulları için onun adını ebediyen yaşatacak üniversiteyi kurdular. Amerika’nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD’u.

Tarihcesini okurken altta parantez içindeki yazan harvard rektörüyle görüşme cümlesi beni bu hikayeye getirdi.


In 1876, former California Governor Leland Stanford purchased 650 acres of Rancho San Francisquito for a country home and began the development of his famous Palo Alto Stock Farm. He later bought adjoining properties totaling more than 8,000 acres. The little town that was beginning to emerge near the land took the name Palo Alto (tall tree) after a giant California redwood on the bank of San Francisquito Creek. The tree itself is still there and would later become the university's symbol and centerpiece of its official seal.
The Stanford Family
The Stanford Family
Leland Stanford, who grew up and studied law in New York, moved West after the gold rush and, like many of his wealthy contemporaries, made his fortune in the railroads. He was a leader of the Republican Party, governor of California and later a U.S. senator. He and Jane had one son, who died of typhoid fever in 1884 when the family was traveling in Italy. Leland Jr. was just 15. Within weeks of his death, the Stanfords decided that, because they no longer could do anything for their own child, "the children of California shall be our children." They quickly set about to find a lasting way to memorialize their beloved son.
The Stanfords considered several possibilities – a university, a technical school, a museum. While on the East Coast, they visited Harvard, MIT, Cornell and Johns Hopkins to seek advice on starting a new university in California. (See note regarding accounts of the Stanfords visit with Harvard President Charles W. Eliot.) Ultimately, they decided to establish two institutions in Leland Junior's name - the University and a museum. From the outset they made some untraditional choices: the university would be coeducational, in a time when most were all-male; non-denominational, when most were associated with a religious organization; and avowedly practical, producing "cultured and useful citizens."
On October 1, 1891, Stanford University opened its doors after six years of planning and building. The prediction of a New York newspaper that Stanford professors would "lecture in marble halls to empty benches" was quickly disproved. The first student body consisted of 555 men and women, and the original faculty of 15 was expanded to 49 for the second year. The university’s first president was David Starr Jordan, a graduate of Cornell, who left his post as president of Indiana University to join the adventure out West.
The Stanfords engaged Frederick Law Olmsted, the famed landscape architect who created New York’s Central Park, to design the physical plan for the university. The collaboration was contentious, but finally resulted in an organization of quadrangles on an east-west axis. Today, as Stanford continues to expand, the university’s architects attempt to respect those original university plans.
Şeytan derki ;En sevdiğim günah kibirdir.Böylesine büyük yürrekli insanları küçük şeylerle yargılamak ne zavallılık.
                                              by Ahmet BOLAT

0 yorum:

Yorum Gönder